LOGO KODLARI DUZENLENMISTIR HALA PROBLEM YASIYORSANIZ KODDAKI SADECE TIRNAK ISARETLERINI “” SILIP KENDINIZ YENIDEN YAZABILIRSINIZ….YENIDEN DENEYINIZ…
Yemek etkenliginin bu ayki konusunu ben ve benim sitem ev sahipligini ustlendik bu ayki konumuz Yurdumuzun Yenilebilir Otlari goruldugu gibi logomuzda hazir bulunuyor. Begendiginizi umuyorum. Logomuzun kodlarini en altta bulabilirsiniz.
Yurdumuzun Yenilebilir Otlarini konu olarak secmemin sebebi ben bir egeli olarak ailenden gelen asiri bir sevgi var ota karsi sanirim ondan bizim ailemizde herkez ot yemegini cok sever ve bende dusundum sirf bizim aile deyilde sanirim etrafimda gordugum bir cok aileler muhakkak sofralarina bir ot haslamasi bir ot yemegi koyuyorlar bende dusundum mart ayi bahar ayi baharda encok ne boldur diye ve aklima taze yagmurlarin ardindan cikan tazefilizlenmis otlar geldi
Ben ufak iken rahmetli annem ve birkac komsu elimize bicaklari alip sepetlerimizi alip ota gittigimiz gunler aklima geldi elimize koca bir salcali ekmek yapardi ablam acikmayalim diye temiz hava da yada pikniklik birkac evden ne varsa haslanmis yumurta bogaca termusa bir caydanlik cay ver elini bag bahcelere dalardik ben tabi cocukken bilmezdim otlari tanimazdim annemin gosterdiklerini toplardim tek tanidigim gelincik, pirinclik, arap saci, boyle otlardi
Gun geldi catti ve ben buyudum otlari birazdaha ayirma ya ve evime soframa koymaya cogu otlari resimlerden kitablardan daha iyi bir sekilde ogrenmeye calistim internetten birkac bilgi toplamaya basladim otlar hakkinda ve gordumki otlar saglimiz icinde okadar cok yararliymiski anlatamam ben hep sanardim ege mutfaginin grit mutfaginin bir yemegi ot kulturden gelen birsey diye sanardim aslinda tum yorelerimizin kendine has kendine ozel otlari oldugunu hic dusunmemistim
Egeden karadenize akdenize dogu anadoluya her bolgede onlarca yapilan yuzlerce ot yemekleri tarifleri varmis bunlar son birkac yildir yemek uzerine internetten arastirma yapinca ve yemekve biz grubuna girince ortaya cikti ismini bilmedigimiz bircok deyisik yuzlerce otlar varmis mesela
turp otu, radika, helvacik,(essek helvasi)hardal, istifno,avronyes,sevketi bostan,arap saci
ebegumeci, kus konmaz,semiz otu,gelincik, princlik,labada, pazi, muhliye bunlari biliyordum ama
daha isimlerimi bilmedigim bircok yabani otlar Diken ucu salatası, kazayağı kavurması, hodan mezesi daha neler neler , mutfaklarda pişmeye başladı. Önce turistik restoranlarda başlayan bu otlarin pisimleri , ev hanımlarınin da dikkatini cekti
. Bir zamanlar dağda bayırda, ovada görüp geçtiğimiz otlara bugün hem besin hem de şifa kaynağı olarak bakmaya basladik Birkaç yıl öncesine kadar pazarlarda gördüğü ilginç otların adını sormakla yetinen kadınlar, artık tadını da merak edip ve evlerine getirip deniyorlar .
internetten gritlilerin en cok sevdigi otlari arastiriken isimlerini bilmedigim otlarin nasil kulanildigini ogrendim ve sizlere buraya biraz olsun yararli olsun diye kopyalamak istedim
Turpotu; Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. Limon ve zeytinyağına ek olarak sirke çırpılarak da salataya sos olarak kullanılır. Mevsimi Ekim ayında başlar Nisan-Mayıs aylarına kadar devam eder. Yabani turpotu daha makbuldür. Yabanisinin yaprakları koyu yeşildir ve tadı daha acımsıdır. Turpotu en kolay bulunan ve sıklıkla tüketilen otlardandır.
Filiz; Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. Turpotunun filizidir ve turpotunun bitmesine yakın çıkar. Demetle satılan filizlere pazarda ancak 2-3 hafta rastlanabilir.
Radika ( Acı – Talı ); Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. Mevsimi Ekim ayında başlar. Acısının yaprakları ince ve koyu, tatlısınınkiler
geniş ve açık renkli olur. Girit’e ait tarif kitaplarında kuzu eti ile pişirilen bir yemek tarifine de rastlamak mümkündür. Ancak böyle bir tarif Giritliler arasında kullanılmamaktadır.
Helvacık; Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır ve çiportada kullanılır. Mevsimi Ekim ayında başlar.
Hardal; Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. Mevsimi Sonbahar’dır.
İstifno; Girit kabağı ile birlikte haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. İlkbaharda sarmaşıktan önce çıkar. Yazın pazarlarda bulunan tek ottur. Kartlaşmaya başlayınca siyah meyveleri çıkan istifno genelde koyu yeşil renkli Girit kabakları ile haşlanır. İstifnonun kabağın yanı sıra domates, patates hatta yeşil biber katılarak pişirildiği bir başka tarif daha bulunmaktadır.
Avronyes / Sarmaşık; Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır ya da soğan ile kavrulup üzerine yumurta kırılır. Mevsimi İlkbahar’dır. Kendine özgü acımsı bir tadı vardır. Yılda mutlaka 1-2 kez yenilmesi gerektiği söylenen sarmaşık, şifalı kabul edilir. Özellikle haşlamasının daha faydalı olduğu söylenir. Haşlama suyu atılmaz ve sabahları aç karnına içilir. Pazarlarda demetler halinde satılır.
Asfaraca / Yabani kuşkonmaz; Sarmaşık ile aynı şekilde tüketilir. Mevsimi İlkbahar’dır. Haşlama suyu atılmaz ve sabahları aç karnına içilir. Pazarlarda demetler halinde satılır.
Arapsaçı; Kuzu etli ve zeytinyağlı yemeği yapılır. Etli arapsaçı un ve limonla terbiye edilerek de pişirilir. Çiportada kullanılır. Kuru fasulyeli ya da kuru börülceli de pişirilir. Arapsaçının özellikle yabanisi makbuldür. Dibe doğru olan sap kısımları kesilerek mutlaka önceden, biraz pişirilmelidir. Aksi takdirde daha çabuk pişen yaprak kısımları saplar pişene kadar erir ve renkleri koyulaşır. Pek yaygın olmasa da arapsaçı börek içi olarak da kullanılır. Mevsimi Kasım’da başlar Aralık tam zamanıdır. Mart ayında yılanın kış uykusundan uyandığında topraktan çıkar çıkmaz gözlerini arapsaçına sildiğine inanılır ve arapsaçı bu tarihten sonra yenmez. Zira kartlaşmaya başlar.
Şevketibostan; Kuzu etli ve zeytinyağlı yemeği, haşlanıp limon ve zeytinyağı ile salatası yapılır. Mevsimi Kasım’da başlar Aralık tam zamanıdır. Şevketi Bostan pazarda kökleri ayıklanmış halde dikenli yaprakları ile birlikte satılır. Etli yemeği hem kök hem de yaprak kısımları katılarak yapıldığı gibi bazı hanımlar köklerinden yemek yapıp, yapraklarını haşlarlar. Salatası yapılırken elde edilen haşlama suyu asla atılmaz, içilir. Kuzu etli şevketi bostan un ve limon ile terbiye edilerek de pişirilebilir.
Cibez; Haşlanıp zeytinyağlı ve limonlu salatası yapılır. Mevsimi Ekim ayından başlayarak Mart-Nisan aylarına kadar devam eder. Cibez, lahanalar kesildikten sonra dibinden kendi kendine çıkan filizleridir.
Semizotu; Zeytinyağlı, pirinçli yemeği, çiğ olarak salatası yapılır. Yabanisi çiportada kullanılır. Mevsimi Yaz’dır. Yabanisi makbuldür. Pişirirken domates kullanılan nadir otlardandır.
Isırganotu Giritliler arasında çok da fazla kullanılan bir ot olmamakla birlikte yer yer börek içi ya da karışık ot tariflerinde ve yumurtalı kavurma olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün Girit-Hanya’da, Ege’de yapılan dönderme benzeri, ısırgan otlarını, un ve su ile yapılmış bir karışıma batırıldıktan sonra zeytinyağında kavrularak yapılan bir yemek tarifi bulunmaktadır. Girit mübadillerince pek tercih edilmeyen bir otun günümüz Hanya’sında karşımıza çıkması, tarifin Anadolu’dan Girit’e yerleştirilen Rumlarca taşınabilmiş olabileceğini düşündürmektedir.
Ebegümeci Çipohorta içerisinde yer alması dışında, iri yapraklarından sarma yapılır. Bunlara ek olarak ebegümeci filizlerinden kuzu etli ya da zeytinyağlı ve terbiyeli ( un ve limon ile ) bir yemek de yapılan tarifler arasındadır.
Bunların dışında, çipohorta tariflerinde adına rastladığımız Vlita (tilki kuyruğu) çipohortanın en önemli bileşenlerindendir. Yabani ıspanak, yabani sarımsak, dağ pırasası çipohortada ve börek içlerinde kullanılır. Gelincik, genelde börek içinde ve çipohortada kullanılır. Bunun dışında yaygın olarak kullanılan bir ot değildir.
Pazı ve labada, kıymalı ya da zeytinyağlı sarma yapmakta kullanılır. Pazı börek içi olarak da kullanılır.
Papules denen, Lathyrus ochrus adlı baklagilin filizleri çiğ olarak üzerine sadece tuz ve limon ( ya da sirke ) dökülerek yenir. Bakla filizinin de aynı şekilde salatası yapılır.
Muhliye / mühliye ise çok sık olmamakla birlikte Hanyalı Giritliler tarafından etli yemeği yapılan bir ottur.
Ek olarak değişik bölgelerde değişik adlarla anılan ve toplanan kişkiş, gıvışganotu, iğnelik, kazayağı, yemlikotu, sütleğen gibi yabani otlar da mevsimine göre pazarlara ayrı ayrı ya da ot karışımları içinde gelebilmektedir. Gerek Girit’in gerekse Anadolu’nun yabani ot çeşitleri bu kadarla sınırlı değildir, burada Giritliler tarafından en sık ve en yaygın olarak tüketilen, kolaylıkla bulunabilen otlara yer verilmiştir tabi karadenizin akdenizin ve dogu bolgelerimizn de bircokdeyisik yabani otlari vardir iste bunlari ogrenmek icin ben bu ayinkonusunu
Yurdumuzun Yenilebilir Otlari olarak sectim AMA OZELLIKLE BILDIRMEK ISTERIMKI turkiyede yasamayn arkadaslarda kendi bulunduklari yorelere ulkelere gore deyisik otlari tanitabilirler ve cok mennun kalirim..
iste firsat bu firsat herkez kendi yoresine ait o guzelim lezzetli otlari tanitsin diyorum umarim bu fikrimi beynirsininiz ve bana :
-
Asagida yapmis oldugum logo kodlarini sadece sitenizde template “html” yazdiginiz yere yerlestirebilirsiniz .
-
Tariflerinizi 19 mart 2007 tarihinde yayinladiktan sonra adresine asya1969@gmail.com mumkunse konu basligina tarifin adini ve mailinizde isminiz, blogunuz ve katildiginiz ulke/sehir ile birlikte yazarak bana gondermeniz yeterli.
-
Sitesi olmadigi halde katilmak isteyen katilimcilar icin: fotograflari ile birlikte tarifinizi ve adinizi gonderirseniz sizinde tariflerinizi sitemizde acacagimiz bir sayfada yayinlamamiz mumkun olacak.
-
Katilan ve katilmayan tum okulara simdiden tesekur ediyorum ve herkeze kolay gelsin diyorum
asya..
<p>
<a href=”https://benimmutfagim.wordpress.com“>
<img border=”0″ src=”https://benimmutfagim.wordpress.com/wp-content/uploads/2007/02/turp-otu-logo1.jpg” mce_src=””width=”171″height=”206″></a></p>
Kimler ne demis